Tarihte tabii bu tür ateşkeslerin örnekleri çok. Hatta bizim Çanakkale savaşında, Çanakkale cephesinde çeşitli bayramlarda da bu tür ateşkeslere rastlanabiliyor. Ama tabii önemli olan bu ateşkesin çok daha uzun boylu olması, daha doğrusu bir daha savaşa dönmemek üzere yapılması, bunun için de tabii karşılıklı bir güvene ihtiyaç var. Ne yazık ki şimdiye kadar Ukrayna'nın ya da Kiev'in bu konularda verdiği sözlere çok fazla uymadığını görüyoruz. Bir de tabii ateşkesin olabilmesi için bunun iki taraflı olması gerekir. Yani tek taraflı bir ateşkes istikrarlı olmayacaktır. O yüzden aynı açıklamanın Kiev tarafından gelmesi ve bunun da sadece Bayram'la ya da Paskalya'yla sınırlı kalmayarak barışa kadar götürecek bir süreci başlatması önemli. Ancak şu an Kiev'in içinde bulunduğu tavırdan bu pek mümkün gözükmüyor.
Özellikle Avrupa ülkelerinin de burada sorumluluk sahibi olmaları gerekir. Avrupa şu an barışı sağlayacak bir tavır değil, tam tersine barış görüşmelerini sabote eden ABD ile Rusya arasındaki görüşmelerden doğabilecek barış umudunu ezmeye çalışan, çeşitli provokasyonlarla bunu bozmaya çalışan bir tavır içinde olduğunu görüyoruz. Bu bakımdan sadece Kiev rejiminin değil diğer taraftan Avrupa'daki şahinlerin de bu çerçevede frenlenmesi gerekiyor. İngilteresi, Almanyası, Fransası barışı engelleyen, Ukrayna'yı daha fazla Rusya üzerine kışkırtan bir tavır içindeler. Aslında başkanlıktan inmiş olan Biden'ın rolünü ne yazık ki şu an bu ülkeler almış durumda. Dolayısıyla orada bir stabil ateşkes içinde Avrupa'nın da bu çerçevede frenlenmesi gerekmektedir.